Cinsel Taciz Suçunda Şikayet Süresi Ne Kadardır? | Av. Muhammet Akdemir
Cinsel Taciz Şikayet Süresi
Cinsel Taciz Suçunda Şikayet Süresi Nedir?
6 Aylık Şikayet Süresi Kuralı
Cinsel taciz suçunun basit halinde şikayet süresi 6 ay olarak belirlenmiştir. Bu süre, Türk Ceza Kanunu'nun 73. maddesi gereğince şikayete tabi suçlar için öngörülen genel süredir. Şikayet hakkı bir kez kullanıldıktan sonra geri alınamaz ve aynı olay için tekrar şikayet hakkı doğmaz.
Cinsel tacizde şikayet süresi, suçun işlendiğinin ve failin kim olduğunun öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Bu tarihin tespiti oldukça önemlidir çünkü sürenin geçmesi halinde artık şikayet edilemez ve suçun takibi mümkün olmaz. Mağdurun suçu hemen fark ettiği durumlarda süre o anda işlemeye başlarken, daha sonra öğrenilen durumlarda öğrenme tarihi esas alınır.
Şikayet Süresinin Başlangıç Tarihi
Şikayet süresinin başlangıç tarihi konusunda dikkat edilmesi gereken husus, hem suçun işlendiğinin hem de failin kim olduğunun birlikte öğrenilmesi gerektiğidir. Sadece suçun işlendiğini bilmek yeterli değildir; failin kimliğinin de bilinmesi şart koşulmuştur.
Örneğin, sosyal medya üzerinden anonim hesaptan tacize uğrayan bir mağdurun, tacizin gerçekleştiğini anında öğrenmesine rağmen failin kimliğini daha sonra tespit etmesi durumunda, şikayet süresi failin kimliğinin öğrenildiği tarihten itibaren başlayacaktır. Bu durum özellikle internet ortamında gerçekleşen cinsel taciz olaylarında sıkça karşılaşılan bir sorundur.
Basit ve Nitelikli Cinsel Taciz Arasındaki Şikayet Farkları
Basit Cinsel Taciz Suçunda Şikayet (TCK 105/1)
TCK'nın 105/1 maddesinde düzenlenen basit cinsel taciz suçu şikayete tabidir. Bu, suçun kovuşturulabilmesi için mağdurun şikayette bulunması gerektiği anlamına gelir. Cumhuriyet savcılığı, şikayet olmadan bu suç için kendiliğinden soruşturma başlatamaz.
Basit cinsel taciz suçunda 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası veya adli para cezası öngörülmüştür. Suçun çocuğa karşı işlenmesi halinde ise ceza 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası şeklinde artırılmış olup, bu durumda adli para cezası seçeneği bulunmamaktadır.
Mağdurun şikayetten vazgeçmesi mümkündür. Şikayetten vazgeçme, soruşturma evresinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesine, kovuşturma evresinde ise davanın düşmesine yol açar.
Nitelikli Cinsel Taciz Suçunda kendiliğinden Takip (TCK 105/2)
TCK'nın 105/2 maddesinde düzenlenen nitelikli cinsel taciz halleri şikayete tabi değildir. Bu durumda Cumhuriyet savcılığı kendiliğinden soruşturma yapabilir ve mağdurun şikayetinden vazgeçmesi davanın düşmesine neden olmaz.
Nitelikli haller arasında şu durumlar yer almaktadır:
- Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı kolaylıktan yararlanma
- Aynı işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan faydalanma
- Elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanma
- Teşhir suretiyle işleme
- Vasi, öğretici, bakıcı gibi özel konumdaki kişiler tarafından işleme
Bu hallerde verilecek ceza yarı oranında artırılır ve mağdurun işini bırakması, okuldan ayrılması durumunda ceza 1 yıldan az olamaz.
Çocuğa Karşı İşlenen Cinsel Taciz Durumu
Cinsel taciz suçunun çocuğa karşı işlenmesi halinde özel bir durum söz konusudur. Bu durumda suç hala şikayete tabi olmakla birlikte, şikayet hakkı kanuni temsilci tarafından kullanılır. 15 yaşını doldurmuş ve ayırt etme gücüne sahip çocuklar ise şikayet hakkını bizzat kullanabilir.
Çocuğa karşı işlenen cinsel taciz suçunda 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür ve adli para cezası alternatifi bulunmamaktadır. Bu durum, kanun koyucunun çocukları koruma iradesinin bir göstergesidir.
Cinsel Tacizde Şikayet Süresi Nasıl Hesaplanır?
Suçun ve Failin Öğrenilme Tarihi
Cinsel taciz suçunda şikayet süresinin doğru hesaplanabilmesi için suçun işlendiğinin ve failin kim olduğunun öğrenildiği tarih kesin olarak tespit edilmelidir. Bu konuda Yargıtay'ın yerleşik içtihadı bulunmaktadır.
Mağdurun suçu işlendiği anda fark ettiği durumlarda, failin kimliği de o anda biliniyorsa süre hemen işlemeye başlar. Ancak failin kimliği daha sonra öğrenilirse, kimliğin öğrenildiği tarihten itibaren 6 aylık süre başlar.
Özellikle gizli kimlikle işlenen taciz olaylarında bu durum önem kazanır. Sosyal medya hesapları, sahte profiller veya anonim hesaplar üzerinden gerçekleştirilen taciz olaylarında, failin gerçek kimliğinin tespit edildiği tarih esas alınır.
Sürekli Suçlarda Şikayet Süresi
Cinsel taciz suçu sürekli suç niteliğinde olabilir. Özellikle aynı fail tarafından devamlılık arz eden taciz eylemlerinde, suç sürekli hale gelir. Bu durumda şikayet süresi son suç eyleminden itibaren başlar.
Örneğin, bir kişinin mağdura sürekli olarak taciz içerikli mesajlar göndermesi durumunda, her mesaj ayrı bir suç teşkil etmekle birlikte, aynı suç iradesi kapsamında değerlendirilirse sürekli suç olarak kabul edilir. Bu halde son mesajın gönderildiği tarihten itibaren 6 aylık şikayet süresi işler.
Zincirleme Suçlarda Özel Durumlar
Cinsel taciz suçunun zincirleme şekilde işlenmesi halinde özel bir durum söz konusudur. Aynı suç işleme kararının icrası kapsamında farklı zamanlarda aynı kişiye karşı veya aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek fiille işlenmesi durumunda zincirleme suç hükümleri uygulanır.
Zincirleme cinsel taciz suçunda şikayet süresi, son suçun işlendiği tarihten itibaren başlar. Bu durumda mağdur, ilk suçu öğrenmesine rağmen son suça kadar beklemiş olsa bile, son suçtan itibaren 6 ay içinde şikayette bulunabilir.
Şikayet Hakkının Kullanılması
Şikayetçi Olabilecek Kişiler
Cinsel taciz suçunda şikayet hakkı öncelikle mağdura aittir. Mağdurun bu hakkı şahsen kullanması esastır. Ancak mağdurun ölmesi durumunda şikayet hakkının mirasçılara geçmesi söz konusu değildir, çünkü şikayet hakkı şahsa sıkı sıkıya bağlı haklardan sayılır.
Mağdurun eş, çocuk, anne, baba gibi yakınları kendiliğinden şikayette bulunamaz. Bu kişiler sadece mağdurun talebi üzerine veya vekil sıfatıyla hareket edebilir. Mağdurun iradesine aykırı olarak yakınları tarafından yapılan şikayetler geçerli değildir.
Özel durum olarak, mağdurun ayırt etme gücüne sahip olmaması halinde kanuni temsilcisi şikayet hakkını kullanabilir. Bu durum özellikle çocuk mağdurlar için önem taşır.
15 Yaş Altı Çocuklar İçin Özel Düzenlemeler
15 yaşından küçük çocuklar için şikayet hakkı kanuni temsilci tarafından kullanılır. Bu durum çocuğun korunması amacıyla öngörülmüş bir düzenlemedir. Kanuni temsilci genellikle anne ve baba olmakla birlikte, vasi veya kayyım da bu hakkı kullanabilir.
15 yaşını doldurmuş çocuklar ise şikayet hakkını bizzat kullanabilir. Bu yaş sınırı, çocuğun olayın mahiyetini kavrayabileceği ve şikayetin sonuçlarını değerlendirebileceği kabul edilen yaştır.
Önemli bir husus, anne-baba arasında anlaşmazlık olması durumudur. Bir ebeveyn şikayette bulunmak isterken diğeri karşı çıkması halinde, mahkeme çocuğun yararını gözetecek şekilde karar verir.
Şikayet Dilekçesi Nasıl Yazılır?
Şikayet dilekçesi net, açık ve anlaşılır şekilde yazılmalıdır. Dilekçede şu unsurlar yer almalıdır:
Şikayetçinin kimlik bilgileri, şüphelinin bilinen kimlik bilgileri, suçun işlendiği tarih ve yer, suçun nasıl işlendiğine dair detaylı açıklama ve mevcut delillerin listesi.
Dilekçede hukuki değerlendirmelere girmeye gerek yoktur. Olayın yaşandığı şekliyle anlatılması yeterlidir. Teknik hukuki terimler kullanmak zorunlu değildir; önemli olan olayın tam ve doğru şekilde aktarılmasıdır.
Şikayetten Vazgeçme ve Sonuçları
Şikayetten Vazgeçme Koşulları
Cinsel taciz suçunda şikayetten vazgeçme mümkündür. Ancak bu vazgeçme kesin nitelikte olup, bir kez vazgeçildikten sonra aynı olay için tekrar şikayette bulunulamaz. Şikayetten vazgeçme açık ve kesin bir irade beyanı ile gerçekleştirilmelidir.
Vazgeçme, yazılı veya sözlü olarak yapılabilir. Sözlü vazgeçme durumunda tutanağa geçirilir ve mağdurun imzası alınır. Yazılı vazgeçme ise dilekçe şeklinde sunulabilir.
Önemli husus, vazgeçmenin gönüllü olmasıdır. Baskı, tehdit veya zorla yapılan vazgeçmeler geçerli değildir. Bu durumun tespiti için savcılık gerekli araştırmayı yapar.
Soruşturma Evresinde Vazgeçme
Soruşturma evresinde mağdurun şikayetten vazgeçmesi durumunda, Cumhuriyet savcılığı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verir. Bu karar takipsizlik kararı olarak da adlandırılır.
Soruşturma evresindeki vazgeçme, dosyanın tamamen kapanması anlamına gelir. Artık aynı olay için herhangi bir hukuki işlem yapılamaz ve fail hakkında ceza davası açılamaz.
Vazgeçme kararının geri alınması mümkün değildir. Bu nedenle mağdurun bu kararı verirken dikkatli olması ve sonuçlarını değerlendirmesi önemlidir.
Kovuşturma Evresinde Vazgeçme
Kovuşturma evresi, yani mahkemede dava açıldıktan sonra şikayetten vazgeçme halinde davanın düşmesine karar verilir. Bu durum beraat kararından farklıdır; dava düşme kararı suçun işlenip işlenmediği konusunda bir değerlendirme içermez.
Kovuşturma evresindeki vazgeçme de kesin nitelikte olup geri alınamaz. Mahkeme vazgeçmeyi değerlendirerek davanın düşmesine karar verir.
Şikayetten Vazgeçmenin Vazgeçmesi Mümkün mü?
Türk hukuk sisteminde şikayetten vazgeçmenin vazgeçmesi mümkün değildir. Bir kez şikayetten vazgeçildikten sonra, aynı olay için tekrar şikayet hakkı doğmaz. Bu kural, hukuki güvenlik ve kesinlik ilkelerinin bir gereğidir.
Bu nedenle mağdurların şikayetten vazgeçme kararını verirken çok dikkatli olmaları ve mümkünse hukuki destek almaları önerilir. Vazgeçme kararı geri döndürülemez bir karardır.
Şikayet Süresinde Dikkat Edilecek Hususlar
Süre Aşımının Hukuki Sonuçları
6 aylık şikayet süresinin geçmesi durumunda artık şikayet edilemez ve suçun takibi mümkün olmaz. Bu süre hak düşürücü süre niteliğindedir ve herhangi bir nedenle uzatılamaz veya durdurulumaz.
Süre aşımı kendiliğinden nazara alınır, yani mahkeme veya savcılık bu durumu kendiliğinden değerlendirir. Şüphelinin süre aşımını ileri sürmesine gerek yoktur.
Ancak nitelikli cinsel taciz halleri şikayete tabi olmadığından, bu durumlarda 6 aylık şikayet süresi değil, 8 yıllık dava zamanaşımı süresi uygulanır.
Geç Şikayet Durumları ve İstisnalar
Bazı özel durumlarda geç şikayet görülebilir. Özellikle mağdurun ruhsal durumu, yaşı veya sosyal çevresi nedeniyle şikayet edemediği durumlar söz konusu olabilir.
Çocuk mağdurlar için özel bir değerlendirme yapılır. Çocuğun olayı kavraması ve şikayetin sonuçlarını anlaması zaman alabilir. Bu durumda failin kimliğinin öğrenilmesi ve şikayet edebilecek duruma gelmesi dikkate alınır.
Psikolojik travma yaşayan mağdurların da durumu özel olarak değerlendirilir. Ancak bu durum süreyi otomatik olarak uzatmaz; somut koşulların değerlendirilmesi gerekir.
Delil Toplama ve Saklama Önerileri
Şikayet öncesinde delillerin toplanması ve güvence altına alınması kritik önem taşır. Özellikle dijital ortamda gerçekleşen taciz olaylarında delillerin kaybolması riski yüksektir.
Sosyal medya mesajları, e-postalar, SMS'ler ekran görüntüsü alınarak saklanmalıdır. Ayrıca orijinal mesajların silinmemesi de önemlidir. Telefonun incelenmesi sırasında orijinal verilere ihtiyaç duyulabilir.
Tanık beyanları da önemli delillerdendir. Olaya şahit olan kişilerin kimlik bilgileri not edilmeli ve mümkünse yazılı beyanları alınmalıdır.
Dava Zamanaşımı ve Şikayet Süresi Farkı
8 Yıllık Dava Zamanaşımı Süresi
Cinsel taciz suçunda genel dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Bu süre suçun işlendiği tarihten itibaren başlar. Dava zamanaşımı, şikayet süresinden farklı olarak suçun kovuşturulmasının tamamen imkansız hale geldiği süreyi ifade eder.
Nitelikli cinsel taciz halleri şikayete tabi olmadığından, bu durumlarda 6 aylık şikayet süresi değil, doğrudan 8 yıllık zamanaşımı süresi uygulanır. Bu hallerde Cumhuriyet savcılığı 8 yıl boyunca kendiliğinden soruşturma başlatabilir.
Zamanaşımını Kesen Haller
Dava zamanaşımını kesen başlıca haller şunlardır:
Şüphelinin ifadesinin alınması, iddianamelenin düzenlenmesi, tutuklama kararının verilmesi ve mahkumiyet kararının verilmesi zamanaşımını keser.
Zamanaşımının kesilmesi halinde süre yeniden işlemeye başlar. Kesilme halinde zamanaşımı süresi, suça ilişkin kanundaki sürenin en fazla yarısı kadar uzar.
Zamanaşımı ve Şikayet Süresinin Birlikte Değerlendirilmesi
Basit cinsel taciz suçunda hem 6 aylık şikayet süresi hem de 8 yıllık zamanaşımı süresi birlikte dikkate alınır. Şikayet süresi geçse bile, nitelikli hal varsa suç kendiliğinden takip edilebilir.
Örneğin, aynı işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan yararlanılarak işlenen taciz suçu hem basit hem de nitelikli unsurlar taşır. Bu durumda 6 aylık şikayet süresi geçse bile, nitelikli hal nedeniyle suç kendiliğinden kovuşturulabilir.
Praktik Öneriler ve Sık Karşılaşılan Durumlar
Sosyal Medya Üzerinden Taciz Durumları
Sosyal medya platformları üzerinden gerçekleşen taciz olayları elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylık kapsamında nitelikli hal oluşturur. Bu durumda suç şikayete tabi olmayıp kendiliğinden takip edilir.
Delil güvence altına alma açısından sosyal medya tacizinde dikkat edilmesi gerekenler:
Taciz içerikli mesajların ekran görüntüsünün alınması, hesap bilgilerinin kaydedilmesi, noterden e-tespit yaptırılması ve platform üzerinden şikayet mekanizmalarının kullanılması önem taşır.
Anonim hesaplar üzerinden yapılan tacizlerde failin kimliğinin tespiti için teknik inceleme gerekir. Bu durumda hemen şikayette bulunmak ve failin kimliğinin araştırılmasını talep etmek gerekir.
İş Yerinde Yaşanan Taciz Olayları
İşyerinde yaşanan cinsel taciz olayları "aynı işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylık" nedeniyle nitelikli hal oluşturur. Bu durumda suç şikayete tabi değildir ve kendiliğinden kovuşturulur.
İşyeri tacizinde hem ceza hukuku hem de iş hukuku açısından haklar mevcuttur. Mağdur hem suç duyurusunda bulunabilir hem de işvereninden mobbing tazminatı talep edebilir.
İşyeri tacizinde delil toplama konusunda güvenlik kameraları, tanıklar ve yazılı belgeler önem taşır. Ayrıca işverenin konuyu öğrenmesi ve aldığı tedbirler de dosyada yer almalıdır.
Delil Güvence Altına Alma Yöntemleri
Cinsel taciz suçlarında delil güvence altına alma kritik önem taşır. Zira bu suçlar genellikle mağdur ile fail arasında geçer ve tanık bulmak zor olabilir.
Dijital delillerin korunması için şu yöntemler önerilir:
Mesaj ve e-postaların orijinallerinin saklanması, ekran görüntülerinin tarih-saat bilgisiyle alınması, cloud sistemlere yedekleme yapılması ve mümkünse noter huzurunda tespit yaptırılması.
Fiziksel delillerin korunması için ise mektup, fotoğraf gibi materyallerin orijinallerinin saklanması, ellenilmemesi ve uygun koşullarda muhafaza edilmesi gerekir.
Şikayet Süreci ve Sonrasında Yapılacaklar
Savcılığa Başvuru Süreci
Şikayet dilekçesi herhangi bir Cumhuriyet savcılığına verilebilir. Suçun işlendiği yer savcılığı tercih edilmekle birlikte, mağdurun bulunduğu yer savcılığı da şikayeti kabul eder ve görevli savcılığa gönderir.
Şikayet sırasında kimlik belgesi ve mevcut deliller yanında götürülmelidir. Savcılık şikayeti kabul eder ve soruşturma numarası verir. Bu numara takip için önemlidir.
Şikayet sonrasında mağdurun ayrıntılı ifadesi alınır. İfade sırasında olayın kronolojik sıraya göre, ayrıntılı şekilde anlatılması önemlidir. Eksik veya yanlış bilgi soruşturmayı olumsuz etkileyebilir.
Soruşturma Evresinde Beklentiler
Soruşturma evresinde Cumhuriyet savcılığı kendiliğinden hareket eder ve gerekli tüm araştırmaları yapar. Mağdurun sürekli savcılığa gitmesine gerek yoktur; çağrıldığında gitmek yeterlidir.
Soruşturma süreci ortalama 6 ay ile 1 yıl arasında sürer. Karmaşık dosyalarda bu süre uzayabilir. Mağdur soruşturmanın durumu hakkında savcılıktan bilgi alabilir.
Soruşturma sonucunda iddianame düzenlenmesi veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilir. Her iki durumda da mağdur bilgilendirilir ve kanun yolu hakları anlatılır.
Sonuç
Cinsel taciz suçunda şikayet süresi mağdurların haklarını koruyabilmeleri açısından kritik öneme sahiptir. 6 aylık şikayet süresinin suçun ve failin öğrenildiği tarihten itibaren başladığını unutmamak gerekir. Bu sürenin geçmesi halinde basit cinsel taciz suçu için artık şikayet hakkı kullanılamaz.
Nitelikli cinsel taciz halleri şikayete tabi olmadığından, bu durumlarda 8 yıllık dava zamanaşımı süresi içinde resen kovuşturma yapılabilir. Özellikle sosyal medya ve elektronik ortamlarda gerçekleşen taciz olayları bu kapsamda değerlendirilir.
Mağdurların delillerini güvence altına alması ve mümkün olan en kısa sürede hukuki destek alması önemlidir. Şikayetten vazgeçme kararı geri alınamaz nitelikte olduğundan, bu konuda dikkatli davranmak gerekir.
Akdemir Hukuk Bürosu
Daha detaylı bilgi almak ve hukuki danışmanlık için İstanbul Kartal/Soğanlık'ta bulunan Akdemir Hukuk Bürosu'nu ziyaret edebilir veya 0 505 589 86 36 numaralı telefondan iletişime geçebilirsiniz. Ceza Hukuku alanında uzman büromuz, sizlere hukuki destek sağlamaya hazırdır.
Avukat Muhammet Akdemir Kimdir?
- Akdemir Hukuk Bürosu kurucumuz Muhammet Akdemir Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olmuştur.
- 2011 yılında Patent Vekili Ruhsatnamesi almıştır.
- 2013 yılında Avukatlık Ruhsatnamesini almıştır.
- Aynı yıl Iğdır Ticaret İl Müdürlüğünde Tüketici hakem heyetinde raportör olarak göreve başlamıştır.
- 2014 Yılında Ticaret Bakanlığı merkez kadrosunda Avukat olarak atanmıştır.
- 2 yıllık Kurum Avukatlığı görevinden sonra 2016 yılında Hakim Stajyer olarak İstanbul Anadolu Adliyesinde görev yapmıştır.
- 2017 yılından beri serbest Avukatlık yapmaktadır.